Cinler alemiyle iç içe olup iletişim kuran "Ebu Kaf" adlı bir adamın hikâyesi, MS 1980 Nisan'ı ve sonrasında Mısır kamuoyunu meşgul etti. Bu adam, bazı insanların muzdarip olduğu hastalıkları teşhis eden, onlara tedavi ve şifa veren, acılarını dindiren ilaçlar yazan bir adam olarak ünlendi. Neredeyse okuma yazma bilmeyen ve "Ebu Kaf" olarak bilinen Abdul Aziz Müslim Şedid Ebu Kaf, otuz yaşındaydı. Ortaokul ikinci sınıftayken okulu bırakıp silahlı kuvvetlere katıldı. MS 1966'da Süveyş Kanalı cephesinde Yıpratma Savaşı sırasında omurgasına isabet eden bir şarapnel parçası bacaklarında felç bıraktı. Bunun üzerine silahlı kuvvetlerden ayrılıp köyüne döndü ve annesi ve kardeşleriyle birlikte tekerlekli sandalyede yaşamaya başladı... Bir gece, Ebu Kaf sıkıntı ve uykusuzluk çekiyordu. Yatağında otururken, duvara çizilmiş bir duman resmine benzeyen, beyaz bir cübbe giymiş ve başına beyaz bir parça sarmış bir kadın gördü. Kadın önce göründü, sonra resim belirdi...