Ana içeriğe atla

MUSKADA TILSIM KULLANMANIN TEHLİKESİ

 

Tılsımların pek çok çeşitleri vardır. Bunlardan bazıları bir definenin muhafazası için bir cinin muhafız olarak oraya hapis edilmesi veya herhangi bir hayvanın bîr yerden uzaklaştırılması veya bir mahalle toplanması için, yahut celbi muhabbet veya kahır için, azil için veya bir sırrın ehline verilmesi ve buna benzer birçok hususlar için ayrı ayrı yapılırlar.

Yapılacak tılsım, yıldızların ahkamını bilmeye ve herhangi bir yıldızın tesdisinde, terbiinde, teslisinde, iktiranında, ihtirakında, ricatinde veya herhangi bir durumuna göre delalet ettiği ve tesir edeceği hale göre yapılırlar.

Bundan başka Arap harflerinin tâ Adem Aleyhisselam zamanından bu güne kadar geçmiş zamanlarda muhtelif milletlerin lisanına göre konulmuş çeşit eşkali vardır. Bu rumuzlarla birtakım tılsımları hal etmek mümkün olsa daha tılsımın yapıldığı o zamanın lisanını bilemediğimiz için hal ettiğimiz tılsımın delalet ettiği manayı anlamamız mümkün olmuyor.

Bundan başka kaidesini bir misal ile verdiğim tılsım şekilleri en küçük bir dikkatsizlik ve hata sebebiyle tamamıyla manası değiştiği gibi kıymetini de, tesirini de kaybeder. Bu sebeple bu tılsımlardan fayda ve tesir ummak herhalde kâr-ü akıl olmasa gerek. İslamiyet esasen ilmini kavrayamadığın, hakikatini bilmediğin şeyin  arkasından  gitmemizi men buyurmuştur. Bundan dolayı tesir ve faydası tılsımlardan kat kat üstün olan vefkler insanlığın bilgisine açılmış manevi bir kapıdır.

Bazı okurlarım vefk yapıyoruz, yapıyoruz hiçbir faydasını ve tesirini görmüyoruz diye yakınıyorlar. Radyoculuk bilmediğim halde ben çalışan bir radyonun parçalarını yerlerinden söktükten sonra tekrar yerlerine bağlasam eski haline getirip yayınları tekrar sökmeden evvel olduğu gibi aldırabilir miyim? 

Hatta değil bu parçaları bağlayıp radyoyu çalışır hale getirmek, çalışmakta olan bir radyo sustuğu zaman eğer o radyo hakkında az çok bir bilgim yoksa, kusurun nereden geldiğini bile tayin edemez ve radyoyu çalışır hale getiremem. Her ilmin bir aslı esası vardır. Fakat o ilmi ehlinden öğrenmek, püf noktalarını öğrendikten sonra o ilimden istifade etmek mümkün olur. Hiçbir ilim armut piş ağzıma düş kabilinden hazırca ele girmiyor. Senelerce hizmet etmek gerekiyor. 

Şimdi tekrar tılsım bahsine dönerek küçük bir numune, ile bir fikir ve bilgi vermek isterim. Şöyle ki, mehabbet için bir tılsım yapmak gerekirse evvela talibin, sonra esma veya ayetten neyi seçmişsen, üçüncü olarak matlubun ismini, dördüncü hangi gün yapılacaksa o günün ismini, beşinci o günün (hayır) işlerde ulvi meleğini (şer işlerde) ardi meleğinin ismini, altıncı olarak saatini yedinci olarak matlup ve kasdını tek tek harflerle bir kağıda yazar. Yaptığımız haftanın kaçıncı günü ise bir yere o kadar çizgi çizeriz. Tılsım yapmak istediğimiz hurufat kaç adet ise satır adedine taksim ederiz. Sonra birinci şekilde olduğu gibi her satıra düşen harfleri yazarız. Bundan sonra da şekil-2’de olduğu gibi harfleri rakama çevirerek yazarız. Rakamların yazılış şekli birden dokuza kadar olan rakamlar satırın üst tarafına, ondan doksana kadar olan rakamların ayakları satıra temas edecek şekilde, yüzden bine kadar olan rakamların yarısı satırın üzerine ve yarısı da satırın altına geçmek suretiyle yazılır. Aşağıda vermiş olduğum rumuzatı harf yerine kullanırsak o zaman doğrudan doğruya üç nolu şekilde olduğu gibi yazabiliriz. Hayır için yapılan işlerde satırla sağdan sola şer işler içinde soldan sağa

doğru çizilir. .Mesela cçlbi mehabbet için bir tılsım numunesi yapalım. Talip: Zeliha. seçtiğimiz esma Vedud. Rahim. Matlub: Yusuf. Gün: Cuma Saat: Zühre. Cuma gününün ulvi meleği: Ayniyâil. İsteğimiz: Licelbil mehabbet.

Yukarıdaki şekillerde tılsım hakkında pek az da olsa bir fikir verebildim sanırım. Görülüyor ki, satırlar yazılırken satırın üstüne konan (Z yani 7) rakamı küçük bir dikkatsizlik neticesi satıra değerse (ayn) olur ve mana da tamamı ile değişmiş olur. Bu sebeple ben şimdiye kadar bu tılsımlarla hiç meşgul olmadım ve başkalarına da tavsiye etmem. Bundan başka kitaplarda gördüğümüz tılsımlar alelekser Yunanca ve Arapça kitaplardan naklen geldiği için bir çok değişikliklere uğramış asliyet ve safiyetini kaybetmiş olarak bize intikal ettirilmiştir.

Esasen o tılsımların hangi devre ait olduğunu ve hangi usul ve kaideye göre yapıldığını, ne maksatla kim için yapıldığını, o zamanki lisanı bilip anlayamadığımız için o tılsımdan istifade etmemiz tabiatıyla imkansızdır Ender olarak isabet ettiğini görseniz bile vukua gelen tesir tılsımdan değil, yaptığınız işe sarf ettiğiniz hizmet ve iradenizin bir sonucu olduğuna inanınız. Zira yukarıda da belirttiğim   çeşit elif be rumuzu olduğu gibi bir o kadar da tılsım yapma usul ve kaidesi vardır. Bu sebeple doğrusunu ve hakikatini bilmediğin bir şeyin arkasından koşarak vakit kaybedeceğine, ancak bildiğin, manasını anlayabildiğin tecrübe edilmiş şeyleri öğrenmek ve yapmak elbette en salim ve en doğru olan yoldur.

Bin dört yüz küsur seneden beri aslına, yazısına, manasına en küçük bir değişiklik gelmemiş olan ve bundan sonra da asla gelmesi mümkün olmayan Hazreti Kur’an dururken, asılları ve hakikatleri bozulmuş ve kaybolmuş şeylerin arkasından gitmemek gerekir. Nitekim Cenabı Hakk, Kur’an-ı Kerim’de Zümer Suresi’nin 55. ayet-i kerimesinde:

وَاتَّبِعُٓوا اَحْسَنَ مَٓا اُنْزِلَ اِلَيْكُمْ مِنْ رَبِّكُمْ مِنْ قَبْلِ اَنْ يَأْتِيَكُمُ الْعَذَابُ بَغْتَةً وَاَنْتُمْ لَا تَشْعُرُونَۙ

Rabbiniz tarafından size inzal olunan en güzel söze (yani Kur’an'a tabi olun). Farkında olmaksızın birden bire azab gelmeden evvel. Burada ince bir noktaya temas edeceğim. Bir kimse ile bilmediğimiz bir lisanla konuşurken muhakkak bir çok putlar kırar sena ediyorum derken en çirkin belki en galiz bir söz söylemiş oluruz. Karşımızdaki bizim bilgisizliğimizi belki hüsnü niyetimize bağışlar ve mazur görür amma biz söylediğimiz sözün ağırlığından kendimizi zor kurtarırız. Bundan dolayı ayet-i kerimede “Farkında olmaksızın size bir azap gelmeden evvel" ikazının bilmeyerek anlamayarak okuduğumuz veya yaptığımız şeylerle etrafımıza davet edip topladığımız ervahı süfliye tarafından bir zarara uğrayacağımıza işaret olabilir Alıntı















Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Sebasebin Daveti Ebul Hasan Şazeli

DİKKAT Dünyevi Zevkler için okumayın.  Arapça okuması güzel olmayan okumasın.  Cinler onu rahatsız eder.   الكثير سأل عن هذه الدعوة الروحانية المسماة دعوة السباسب الكبرى فنقول, اعلم اخي العزيز اذا عمل بها العاقل كفاه الله بها عن سائر العلوم كلها طوال معيشته وكان بين الناس ذو هيبة واحترام ولهذه الدعوة اربعة من الخدام المسلمين العظام في العمل والطاعة, ولهم الاركان الاربعة التي نعرفها, ومن هؤلاء الاربعة المذكورين فيها يذكر سائر العلوم وهذه الاسماء للخدام الاربعة ممتزجين بحميع الملوك العلويين وهذه الاسماء الاربعة للخدام هم / مازر , كمطم, قسورة, طيكل / . ****** وهم الحاكمون على جميع الاجناس ولو كشف الله عن بصرك حين قراءتها لرأيت الاجابة السريعة وذلك لخوف الخدام من الملوك الاربعة الذين ذكرت لكم اسماؤهم فهي دعوى سريعة الاجابة, وحضور هؤلاء الخدام الملوك الاربعة يكون على فرس راكبين خيول شهبة اللون ويحملون في ايديهم حرابا لها نار موقدة وتخضع لهم جميع المخلوقات والطغاة, فإذا دعى ملهوف بهذه الدعوة المسماة دعوة السباسب الكبرى كفاه الله شر مايخافه وفرج عن كربته . وينصح اهل ال...

Yasin Daveti

  Abdestli, okunacak. Önce Yasin-i Şerifi okumak uygundur. Hayrı murat ederek niyet edilir. İçinde ya rabbi geçen yerlerde niyetini söylemek uygundur. Düzgün okumaya kudreti yetmeyenler dinleyerek dua etmeleri uygundur. Not: Mp3 büyük olduğu için YİNEDE OYNAT a tıklayın.

حزب القهر لسيدي أبو الحسن الشاذلي حزب النصر ويقال له حزب القهر...Hizbul Kahr ...Hizbun Nasr

Müminlerin kılıcı olan "Hasbün Allah ve ni'mel vekil" ayetine dayanan bir duadır. Hadis-i şerifte şöyle geçer: "Büyük bir meseleyle karşılaşırsanız, 'Hasbün Allah ve ni'mel vekil' deyin." Bazı âlimler, düşmanlarını yok etmek isteyenler için bu duanın cevabının bundan daha yoğun ve anında olduğunu söylemişlerdir. Nasıl amel edilir: Son yatsı namazını kılın, insanlar uyuduktan sonra abdestinizi tazeleyin ve Yüce Allah için iki rekât namaz kılın. Teşehhüd pozisyonuna oturun ve arzu ettiğiniz hedefi gözünüzün önünde canlandırarak, tam bir şuurla "Hasbün Allah ve ni'mel vekil" ayetini (450 defa) okuyun. Yukarıda belirtilen sayıda okumayı bitirdiğinizde, duayı yedi kere okuyun, sonra ayeti okuyabildiğiniz kadar okuyun, sonra duayı yedi kere okuyun ve bu şekilde devam edin. İhtiyacınız karşılanıncaya kadar bunu birkaç gece üst üste yapın, çünkü hızlı bir şekilde cevaplanır. Bazı arifler, bunun birçok kez denendiğini ve Allah'ın bununla asi...